Davranışsal beceriler iş başarısında daha önemli; ama nedense iş dünyası teknik becerilere daha fazla odaklanıyor. Teknik becerileri için işe alıp davranışsal becerileri yüzünden işten atıyorlar. Neden?

Yazının tamamını Harvard Business Review Türkiye blog’unda okuyabilirsiniz.

LinkedIn’in “Global Talent Trends 2019” raporunda, başarısız işe alımların yüzde 89’unun sebebinin kritik bir davranışsal beceri eksikliği olduğunu okuduğumda hiç şaşırmamıştım. İş dünyasında, “teknik becerileri için işe al, davranışsal becerileri için işten at” şeklinde adlandırılan fenomeni ben de hem İK hem de İK dışındaki iş hayatımda defalarca gözlemledim. Geçmişte yollarımızı ayırmak zorunda kaldığımız çalışma arkadaşlarımızın bazılarının özgeçmişlerini burada paylaşsam, hayretler içinde kalabilirsiniz. Sorumlu olacakları görevler özelinde güçlü eğitim, geçmiş deneyim ve başarılara sahip oldukları için işe alınan bu insanlar yeni bağlamlarındaki tutum ve davranış uyumsuzlukları sebebiyle başarılı olamadılar ve başka diyarlara yelken açmak zorunda kaldılar. Peki bu sorun neden ortaya çıkıyor? Bu soruyu cevaplamadan önce teknik ve davranışsal beceri kavramlarını netleştirmek istiyorum.

Bir görev özelinde kullanılabilecek yaklaşımları, teknikleri ve araçları uygulayabilme becerisi teknik beceri olarak adlandırılır. Ofis yazılımlarının kullanımını, istatistiki süreç kontrolünü veya veri analitiğini teknik becerilere örnek olarak sayabilirim. Davranışsal beceriden kasıt ise kendini yönetme ve diğerlerini etkileme becerileridir. Bunlara örnek olarak çatışma yönetimi, ikna, duygusal kontrol gibi yetkinlikleri düşünebilirsiniz. İş dünyasında hem teknik hem de davranışsal pek çok alt beceriyi içeren “bileşik” beceriler daha çok kullanılır. Bunlara örnek olarak da proje yönetimi, çevik çalışma ve inovasyon gibi becerileri sayabilirim.

…