Koçluk konusunun popülerliği son dönemlerde oldukça arttı. Artık küçük bir danışman zümrenin yapabildiği bir iş olmaktan da çıkıp, kurumlarda tüm liderlerden beklenen bir yetkinlik halini aldı. Bu kadar yaygınlaşınca kaçınılmaz olarak içi biraz da sulandırıldı maalesef. Her ne kadar eğitimi dünya çapında birkaç kurum tarafından (ICF, EMCC, AC …vb) düzenleniyor olsa da nasıl uygulandığı işin doğası gereği kolay takip edilemiyor. Dolayısıyla hali hazırda bu hizmeti icra edenlerin hizmet kalitesi de kolay değerlendirilemiyor.
Neyse… Gelelim ana konuya… Bu yazıda koç olmayı veya koçluk hizmeti almayı düşünenler için koçluğun ne olduğunu kendi bilgi birikimim ve perspektifimden azami basitlikte açıklamayı hedefledim. Ayrıca koçluğun günlük iş hayatına yorumlanmış hali olan Koçvari yaklaşıma da değinmek istedim. Öncelikle “Koçluk nedir?” ile başlayalım.
Koçluk Nedir? Ne İşe Yarar?
İnternette araştırdığınızda yaşam koçluğu, kariyer koçluğu, executive koçluk gibi onlarca koçluk türü ile karşılaşırsınız. Koçluğun tanımı olarak da yine onlarca belki daha fazla tarif bulmanız mümkün. Kapsayıcı ve en temel özellikleri ihtiva etmesi sebebiyle benim tercih ettiğim tanım şu: Koçluk, ulaşmak istediği noktaya kendi kaynakları ile varabilmesini sağlamak amacıyla, bireyi odaklı ve yapılandırılmış bir şekilde düşündürerek ve cesaretlendirerek desteklemektir. Koç bu süreç boyunca ilgili kişiye eşlik eder, sorular ve yansıtmalarla düşünme sürecini destekler.
Koçluk desteği alarak hayat tatmininize hizmet edecek hedefler belirleyebilir, hedefleriniz için daha yaratıcı çözümler üretebilir, bu çözümleri hayata geçirmek için ihtiyaç duyduğunuz özgüven, cesaret vb. özkaynakları daha iyi ortaya çıkarabilirsiniz. Bu sayede hedeflerinize daha hızlı ulaşabilir, hayattan aldığınız tatmini daha yukarılara çekebilirsiniz.
Koçluk Süreci
Koçluk yapmanın tek bir yolu yoktur; ama tüm koçluk yaklaşımlarının 3 temel adımı vardır.
- Ne Arzuluyorsun? İlk adım koçluk almak isteyen kişinin neye ulaşmak istediğinin netleştirilmesini kapsar. Çoğu koçluk müşterisi, genelde kafasında net bir konu ile gelir. Odaklanacağı bir konuyu seçmekte zorlananlar için, koç farklı perspektiflerden hayatlarına bakmalarını sağlayarak öncelikli bir konu belirlemelerini sağlayabilir. Ardından, yapılacak koçluk görüşmesinin sonucunda ulaşılmak istenen nokta belirlenir.
- Nasıl Ulaşabilirsin? İkinci adım kişiyi arzusuna ulaştırabilecek seçeneklerin belirlenmesini kapsar. Bunun için öncelikle kişinin varmak istediği noktayı kafasında keskinleştirmesi sağlanır. Hayal ne kadar keskin olursan, o hayalden geriye doğru çalışıp bir yol haritası çıkartmak o kadar kolay olur. Ardından kişinin yaratıcı çözüm seçenekleri üretmesi ve bu seçenekleri değerlendirmesi sağlanır.
- Ne Yapacaksın? Üçüncü adım ise yapılacakların belirlenmesini kapsar. Öncelikle kişinin ürettiği seçenekler arasından seçim yapması, atacağı adımları bir plana dökmesi ve bu doğrultuda kaynaklarını değerlendirmesi sağlanır. Son olarak da nasıl yolda kalacağını, yani yaptığı planı nasıl kararlılıkla hayata geçireceğini düşünmesi sağlanır.
Adımları her zaman sırayla işletmek mümkün olmaz. Bazen “git-gel”ler yapmak gerekir. Örneğin, koçluk alan kişi atacağı adımlar için kaynaklarını değerlendirdikten sonra bir önceki adıma dönüp seçeneklerini gözden geçirme ihtiyacı duyabilir. Ya da yeni farkındalıklar kazanıp hedefini değiştirebilir.
Bu adımları izlemek temel seviyede koçluk yapmak için yeterlidir. Ama koçluğunuzu daha etkili hale getirmek için bu 3 temel adım öncesinde, süresince ve sonrasında koçluk müşterisine yaptırabileceğiniz değerlendirmeler de vardır. Örneğin, birinci adımdayken, koçluk müşterisinin hedefine ulaştığı durumda çevresine etkilerinin ne olacağını değerlendirtebilirsiniz. Bu sayede isteğinin çevresel etkileri ile ilgili farkındalık sahibi olmuş olur. Ya da ikinci adımda, seçenekleri oluştururken, düşündüklerinin hedefine ne kadar hizmet edeceğini veya ne kadar yapılabilir olduğunu değerlendirtebilirsiniz.
Yukarıda tarif ettiğim kavramsal süreç modeli ile ilgili daha fazla detay için bu sayfayı okuyabilirsiniz.
Koçvari Yaklaşım
Koçluk, güçlü bir yaklaşımdır ancak iş hayatında uygulanması her zaman mümkün ve makul değildir. Örneğin, bir çalışana kariyeri ile ilgili destek olmak istiyorsanız koçluk yapabilirsiniz; ama hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi gereken kritik bir iş karşısında yetkinliği düşük bir çalışana destek olmak için koçluk uygun bir yaklaşım olmaz. Çünkü koçluğun doğasında yönlendirme ve geri bildirim vermek kısıtlıdır. Ama iş hayatında çoğu durumda etkinlik ve verimlilik kaygısıyla yönlendirme ve geri bildirim bolca istenir. Bu yönlendirme ve geri bildirim ekipler arasında, ekip içinde veya liderden ekibe olabilir.
Koçvari yaklaşım, koçluk yaklaşımını tamamen uygulamanın mümkün olmadığı durumlarda, bu yaklaşımın gücünden de faydalanarak yönlendirme ve geri bildirim vermeyi içerir. Bu yaklaşımı saf koçluk (soran, yansıtan) eksen ile saf yönetici (söyleyen, yargı beyan eden) eksen arasında ihtiyaca göre gidip gelmek olarak hayal edebilirsiniz. Koçvari yaklaşımın varsayılan ekseni koçluktur. Koçluğun mümkün ve makul olmadığı durumlarda yönetici eksenine geçilir.
Diyelim ki; bir ekip arkadaşınızla bir sorunu çözmeye çalışıyorsunuz. Sorunun farkında olup olmadığını sorguladınız. Gelen cevap sizi çok tatmin etmedi ve kendi perspektifinizden sorunu ve dolayısıyla olması gereken durumu dile getirdiniz. Ardından bu hedefe nasıl ulaşılabileceğini sordunuz. Arkadaşınız gayet güzel seçenekler üretti. Tebrik ettiniz ve ardından bunları nasıl önceliklendireceğini ve ne zaman yapacağını sordunuz. Güzel bir önceliklendirme ve plan ortaya koyunca mutlu oldunuz. Gidişatı nasıl takip edeceğiniz üzerine anlaştınız ve teşekkür edip ayrıldınız. Bu senaryonun örüntüsü yukarıdaki grafikte A ile gösterilmiştir. Önce sorup karşı tarafa alan açtınız, yetersiz kaldığını görünce söyle eksenine geçtiniz. Ardından sor ekseninde kalarak süreci tamamladınız.
Bir de şöyle bir senaryo hayal edin. Hızlıca aksiyon almanız gereken bir konu var. Ekip arkadaşlarınızı çağırdınız, mevcut durumu anlattınız ve elde edilmesi gereken sonucu söylediniz. Neler yapılabileceğini sordunuz. Güzel çözüm seçenekleri duydunuz. Ardından bunları kendiniz önceliklendirip yapılması gerekenleri planladınız. Bu senaryonun örüntüsü de B ile gösterilmiştir.
Toparlayacak olursam, koçvari yaklaşım, herhangi bir durum karşısında, “Ne hedeflenmeli?” sorusundan “Ne yapılacak?” sorusunun cevabının belirlenmesine kadar olan süreçte önce karşı tarafa fırsat yaratmayı öngörür. Karşı tarafın tüm bu adımlara fikren dahil edilmesinin pek çok artısı vardır. Fikri sorulan ve dinlenen insan kendisini değerli hisseder. Dinlenip anlaşıldığına inandığı noktada karşı tarafı da daha açıklıkla dinler. Çözüm üretmede, mutabık kalınan faaliyetleri hayata geçirme ve sürdürmede daha istekli olur.
0 Yorum