Organizasyonlarda Olumlayıcı Sorgulama (Apprecative Inquiry)

22 Ağustos 2011
Okuma süresi 2 dk

Google’dan özellikle bu konuyu aradığınız için bu yazıyı bulmadıysanız, muhtemelen şu an başlığını merak ettiğiniz için okuyorsunuzdur. “Olumlayıcı mı? Ne..!?” 🙂

Pek yeni bir kavram değil aslında; ama henüz akademik dünyadan iş dünyasının sözlüğüne geçememiş, yavaş yavaş yaygınlaşan bir kavram… İlk zamanlar (80’lerde) bireysel psikoloji alanında “Pozitif Psikoloji” adıyla ortaya çıkan yöntem son zamanlarda organizasyonel seviyeye taşınmış ve pek çok şirkette etkili bir değişim aracı olarak kullanılmış. Bu yazıda “Organizasyonlarda Olumlayıcı Sorgulama”dan bahsediyor olacağım.

Yöntem aslında oldukça basit. Temel prensip şu: “Hedefe ulaşmak için sorunlar, yapılamayanlar, zayıf yönler üzerinden konuşmak yerine tamamen başarı hikayeleri ve güçlü yönlerden yola çık.” Bu prensibin arkasında yatan temel mantık ise şu:

  • Organizayonlar, potansiyellerinden çok sorunlarına odaklanma alışkanlıklarından ötürü, tüm potansiyellerinin farkına varamıyorlar.
  • Analitik yöntemler ile sorun peşinde koşan, kök neden analizi yapıp kalıtsal hataları bulmaya çalışan ekipler bir süre sonra organizasyonel gündemi “başarısızlık/hata hikayeleri” ile dolduruyor. Bu ilişkileri zedeliyor, öğrenme ve değişim motivasyonunu batırıyor.
  • Başarı hikayeleri ise, insanların kollektif potansiyele olan inancını pekiştiriyor, ilişkileri daha da kuvvetlendiriyor ve geleceğe dönük pozitif beklentilerin artmasına ve değişimin desteklenmesine yardımcı oluyor.

İzlenen yöntem ise 5 aşamalı bir çevrimden oluşuyor. Her bir aşamanın İngilizce isminin baş harfi D olduğu için, bu çevrime 5-D (ya da bazen ilk aşama sayılmadığı için 4-D) deniyor. Aşamalar şu şekilde:

  • Seç (Define): Hangi konunun (değişim gündeminin) çalışılacağının seçilmesi
  • Sorgula (Discover): Organizayonun güçlü yanlarının, başarı hikayelerinin sorgulanması. (Pozitif sorular pozitif değişim yaratır.)
  • Hayal et (Dream): İnsanlara pozitif, ortak bir gelecek hayal ettirilmesi. (İnsanlar hayallerindeki gelecek resminin peşinden giderler. Gelecek resmi ne kadar umut verici olursa, değişim de o  kadar kuvvetli olur.)
  • Tasarla (Design): Hayal edilen geleceği gerçekleştirecek organizasyon ve süreçlerin tasarlanması (Güçlü yönlere odaklanarak istenilen değişim hedefinin nasıl yaratılabileceği sorgulanır.)
  • Yap (Deliver): Önerilen tasarımın bir faaliyet planına dönüştürülmesi, takip edilmesi ve hayata geçirilmesi

Sorgulama aşaması, genelde birebir mülakatlarla gerçekleştiriliyor. Hayal etme ve tasarlama aşamalarının ise mutlaka tüm paydaşların katılımı ile (sadece ilgililerin değil) çalıştaylar organize edilerek gerçekleştirilmesi gerekiyor.

Kavram ile ilgili daha detaylı bilgi arayanlara Diana Whitney ve Amanda Trosten-Bloom adlı yazarların “The Power of Appreciative Inquiry – A Practical Giude to Positive Change” adlı kitabını tavsiye ederim.

0 Yorum

Bir İçerik Gönder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir